NEDEN SİYEZ BUĞDAYI
- Son 30 yılda obez ve aşırı kilolu insan sayısı 2.5 milyara ulaştı ve bu sayı her yıl artmaya devam etmektedir.
- Tip2 diyabetin %80’i, kalp damar hastalıklarının %55’i obeziteden kaynaklanmaktadır.
- Her yıl 10 milyonun üzerinde insan obeziteye bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
- Türkiye obezite ortalamasında Avrupa’da birinci sırada. Önümüzdeki 10 yıl içinde nüfusumunuz %70’inin obezite riskiyle karşı karşıya olduğu uzmanlar tarafından belirtilmektedir.
- Bu gün 100 yıl önce olmayan çok sayıda yeni hastalıklarla karşı karşıyayız. Bunun ana nedeninin tükettiğimiz gıdalar ve beslenme yöntemimiz olduğu bilinmektedir.
- Bilinçsiz ve konvansiyonel tarım metotları yüzünden toprak verimini yitirmektedir.
- Kontrolsüzce kullanılan tarım ilaçları topraktaki pek çok canlının ve organik maddenin yok olmasına dolayısıyla doğanın dengesinin bozulmasına yol açmaktadır.
- Tüm bu veriler son 40 yıldır artan talebe cevap vermek için laboratuvar ortamında genetiği değiştirilerek insanların tüketimine sunulan hibrit buğdayın tarihi ile paralellik göstermektedir.
- Çağımızın biyolojik silahı olarak da adlandırılan modern buğday obezitenin dışında kanser, sindirim sistemi hastalıkları, alzheimer, eklem iltihaplanması, als gibi hastalıklara da yol açmaktadır.
- Batı toplumları modern buğday için Franken Wheat (Genetiği Değişmiş Korkunç Yaratık) tabirini kullanmaktadır.
- İnsanları glüten bağımlısı yaparak sağlıklarını yok eden modern buğdaylar insan neslinin geleceği için en büyük tehdit olarak varlığını sürdürmektedir.
Buna karşın siyez buğdayı;
Binlerce yıl önce ilk çiftçilerin ektiği ilk tohum, ilk ekmeğin yapıldığı buğdaydır. Buğdayın atası olarak kabul edilmektedir. Günümüze kadar ulaşan genetiği ile oynanmamış, melezleşmemiş, kromozom yapısı değişmemiş en saf tek yiyecek olarak kabul edilmektedir.
Siyezin ilk olarak Anadolu topraklarında ortaya çıktığı düşünülmektedir. Binlerce Anadolu insanının temel gıdası olan siyez, modern zamanlarda hibrit tohumlar karşısında gerilemeye hatta yok olmaya yüz tutmuştur.
Modern tohumların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri tartışılmaya başlandığında, buğdayın atası olarak gündeme gelen siyez, Kastamonu topraklarından bütün dünyaya ününü duyurmuştur. Günümüzde en çok Kastamonu’nun Tosya, Seydiler, İhsangazi ve Devrekani ilçelerinde yetiştirilmektedir. Kastamonu Ticaret Odası tarafından Siyez Bulguru ve Siyez Unu için coğrafi tescil işareti alınarak Kastamonu’ya ait bir değer olduğu tescillenmiştir. 1927 tarihli Tosya tarım haritasına göre Tosya’da en çok ekilen ikinci tahıl türü siyezdir. Siyezin tabiat şartlarına olan dayanıklılığı, kurak şartlarda bile gelişebilmesi ve hastalıklarla mücadele gücü Kastamonu çiftçisi için garanti ürün olmasına yol açmıştır.
Siyez buğdayından bulgur, un, ekmek, makarna, erişte, mantı, tarhana, kurabiye, kek, börek, çörek, simit, galeta gibi pek çok sağlıklı ve lezzetli yiyecek elde edilebilir.
Siyezin Faydaları
- Posa ve lif bakımında zengindir.
- İçeriğinde oldukça zengin vitamin ve mineral barındırır. A B ve E vitamini açısından zengindir.
- Organik olarak yetiştirilir ve pestisit içermez.
- Modern buğdaydan daha yüksek proteine ve daha düşük karbonhidrata sahiptir.
- Yüksek antioksidan kaynağıdır.
- Hücre yapısını korur yaşlanmayı geciktirir.
- Kolestrol içermez.
- Kandaki yağ oranını düşürür.
- Lif oranı yüksek olduğundan kabızlığa iyi gelir, sindirim sistemini düzenler.
- Emziren annelerde sütü arttırmaya yardımcı olur.
- Folik asit bakımından zengindir, hamilelik döneminde güvenle tüketilebilir.
- Glisemik endeksi düşüktür. Kan şekerini ani yükseltmez.
- Düşük ve zayıf glüten içerir.
- Metabolizmayı hızlandırır.
- Kilo vermeye yardımcı olur.
- Kolon kanserine karşı koruyucudur.
- Radyasyona karşı dayanıklıdır.
- Fındık aroması, ipeksi dokusu ve tereyağı sarısı rengiyle harika bir tada sahiptir.
- Uzun süre tok tutar.
Siyez Ürünlerini Kimler Tüketmelidir
Siyez buğdayı günümüzde ilaç olarak görülen doktorlar tarafından hastalarına önerilen mucize bir besindir. Sağlıklı beslenmek ve sağlıklı yaşamak isteyen herkes tarafından tüketilmesi gerekir. Belli grupların ve belli sağlık sorunlarına sahip kişilerin mutlaka tüketmesi gerekmektedir.
- Hamileler
- Emziren anneler
- 6 ay üstü bebekler
- Gelişme çağındaki çocuklar
- Çölyak hastaları hariç glüten hassasiyeti olanlar
- Şeker hastaları
- Kalp damar hastaları
- Diyet yapanlar
- Sindirim problemi olanlar
- Sporcular
- Kolestrol problemi olanlar
- Yaşlılar